22 Şubat 2010 Pazartesi

Her doğum bir tatlı yorgunluktur

Doğumlar yorucudur.

Uzunca bir zahmetin ardından gelir doğumlar. Doğuma kadar katlanılan zorlu bir süreç vardır. Göğüs gerilen , yılmadan tekrarlanan , omuzlanılan yorgunlukların bir çırpıda silkelenip atılmasıdır her doğum.

Bir doğumun ardından, annenin doğum odasından çıktıktan sonraki gülümseyişi kadar anlamlı sözcükler içeren bir dil yoktur.

Tüm yorgunluğunu çoktan unuttuğunu, katlandığı tüm zahmetleri geride bıraktığını bir anne sözlerle anlatmaz. En sessiz ve en içten sevgi dolu bakışları birkaç saatlik bebeğinin üzerinde gezinirken, usuldan ve henüz yeni öğrendiği bir başka gülüşle konuşur annenin gözleri, yüzü.
Mutlu bir tebessüm, o anın en güzel tercümanıdır.

Her doğum anne olmak için değildir.
Bir şair için gece uykudan kalkıp, birkaç dize yazmak da bir doğumdur.
Pek çok şiirin doğum öyküsü böyledir.

Sınavlar, doğurgan etkinliklerdir. Mutlu ya da istenmeyen sonuçlar doğurabilirler. O sınavlara hazırlanmak en çetin doğum süreci, sınavın beklenenden zorlu olması en ağır doğum sancısıdır.

Yıllarca hazırlanıldığı olur bazı sınavlara. İlkokuldan başlayarak, hafta sonlarını, yaz tatillerini de içeren geniş ve özverili bir çalışmanın ardından istenilir ki o hummalı çalışma yüzleri güldürsün.

Bir yazarın belki de günlerce odasına kapanıp birkaç yılda ortaya çıkarabildiği bir roman, sancılı bir doğum sonrasında ortaya çıkar. Bilindik bir konu üzerine yazılan bir romanın yani zaten konusunun yaşanmış ve ortada olduğu yapılacak tek işin o olayları kağıda dökmek olduğu romanların yazılmasında bile yazarların nasıl doğum sancısını çektiğini onlardan dinleriz, okuruz.
Yakından bilinen kişiler ve olaylar üzerine bir roman yazmak için bile yazarların, sakin, nehir kenarında, yeşilliklerle bezenmiş, kuş sesleri içinde, nehrin yeşil sularının kenarındaki kütüklerde, salkım salkım sallanan dalların altında güneşlenen su kaplumbağalarının umursamaz bakışları altında en az bir yıl köşelerine çekilerek romanlarını ortaya çıkardıklarını duymuşuzdur.

Bir sevginin doğumu genellikle altın halkaların parmaklara geçirilmesi ile gerçekleşir. Çekilen gizli saklı, alenen, umutlu umutsuz sevdaların, sevda nidaları atarak birlikteliğe yelken açması törensel bir doğumdur. En eğlenceli, mutlu, kalabalığın istendiği anlardır.

Uzun süre emek harcayarak araştırma yapanların, deney odalarında tüplerinin başında olmayı berjer koltuklarda bacak bacak üstüne atarak gazete okumak rahatına tercih edenlerin emeklerinin doğumu, onca zamanın, gecenin gündüzün, çabanın harcandığı konu ile ilgili zerre kadar a olsa bir yol alabilmektir.

Sabır gebeliğinin sonucu selamete bir doğumdur. Acıtıcı, incitici sözlere, yokluğa, darlığa belki de varlığa, öfkeye, önyargıya, haksızlığa, sevgisizliğe, saldırganlığa karşı sabrın sonunda düze çıkmak, doğumların en başkasıdır. “Sabırla koruk helva olur” sözünün anlamını kavramak, ancak böyle bir doğum ile elde edilen bir üründür.

Sabır yorgunluktur. Hem manen hem madden. Susmak ve katlanmaktır sabır. Gürültücüler karşısında sessiz kalabilmek, kızana gülebilmek, bağırana selam verebilmektir. Herkes gibi giyinip kuşanamamak karşısında ezilmemek, gösteriş yapacak bir şeyi olmamak ama gösteriş yapanları kırmadan izleyebilmektir. Parası olmasa da her şeyi alabilecek; kendisine parasal bir değer biçilememektir. Eğrilerle dolu ortamlarda düz olmanın güzelliğini unutmamak, kem sözlere, yalanlara, yanlışlara, ileri geri laflara, karalamalara kulakları tıkayabilmektir. İnsani hatalara gözleri kapayabilmek ve affedici olmak, ağzını açmaktansa yutkunmayı yeğleyenlerden olmayı başarma azmidir sabır.

Sabır, konuşması kadar yaşanması kolay olmayan bir olgudur. Bu kadar zor bir acı meyvenin, tatlıya dönüştüğünü görmek de sabrı öğrenmişlerin görebildiği bir andır. En zahmetli doğumun en bulunmaz ürünüdür sabrın sonu.

Her biri birer doğum olan her bir olay, gelişme, yenilik, başka doğumları getirecektir. Bu doğumların istediğimiz mutlu anlar olmaları için sonucu belirleyici etkenler, emek ve sabırdır.
ACEMIDEMIRCI

2 yorum:

  1. ASEMIDEMIRCI,merhabalar,Her zaman olduku gimi kalbimize ulasmagi becerirsen,guzel yazmisan,
    Her seyden evel onu diyorumki,iki cocuk annesi olsam boyle sen yazdikin gimi dogum sancilari kecirmedim,her ikisi keser yoluyla doguldu,yani ustden goturuldu,onlarin uzunu bele operasiondan iki gun sonra gordum,ama narkosdan oyanarken mutlulukdan yere- goye sikmirdim,bak ozaman o tatli yorkunlukun na kadar sirin oldukunu duydum,Dogru, onlarin her bir sinavlari benimcin bir yeni dogum, benim kadar endiselenersede bildirmezler,ama sinavdan sonra o tatli yorgunluku gozlerinden okurum, kendi cocuklarimda duyduklarimi oyrencilerimde bele goruyorum,su tatli yorgunluk sirin bir sey,,,,
    Su sozlerine bayildim,'' bir sevginin dogumu genellikle altun halkalarin barmaklara kecirilmesile gerceklesir,''yerinde deyilmis mudrik kelam,cok dogru,eyer boyle sevgi dogulmazsa biz boyle yetkin insan ola bilirikmi,bir de yazirsan sabir yorgunlukdur,hem manen,hem maden,sabir susmak ve katlanmakdir,evet haklisan ,ama bazen aci meyvenin dadliya donmesi bir az zor oluyor,eceleci olmak,sabirsiz ollmak benim elimde olmuyor,emeyim bosa gedir,ama ASEMIDEMIRCI,arkadasim boyle yazilari ,nasihatli yazilari okumak,benimkimilere cok hayirli ,o yuzden sene tesekkurler,sen boyle yazilardan yazki,ben ve benim gimiler ornek alsin,YULIA.

    YanıtlaSil
  2. Yuliacım,
    Yazmayı çok seviyorum ama senin yorumlarını okumaya bayılıyorum.
    O kadar içten yazıyorsun ki.
    Satıra dönüşmüş bir samimiyeti, sesli olmasa da harf harf duyumsuyorum.

    Sadece senin değil canım arkadaşım, benim ve herkesin sabır göstermede acelesi var.
    Sabrın sonunu görmek için acelemiz var.

    Sabır kolay değil.
    Hiç gönüllü olarak çekenimiz var mıdır sabrı?

    Bence sen çok sabırlısın.
    Hatta tanıdığım tahammül gücü en yüksek insanlardansın.
    Bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum henüz yüzyüze tanışamamış olsak da çünkü çok yazdık, okuduk hakkımızda.

    Senin anne olmak için gösterdiğin tahammül kolay bir şey mi?

    Sabrettiklerimizin semeresinin, tüm o sabrı iyi ki çekmişiz dedirtecek meyveler olması dileklerimle.
    Sevgiyle.
    ACEMIDEMIRCI

    YanıtlaSil

Yorum yapmak için gmail adresi gereklidir...
Yorumlar, blog yöneticisi tarafından denetlendikten sonra, uygun bulunması halinde yayınlanacaktır...
İyi paylaşımlar...

İletişim: usayken@gmail.com